Yüzyıllardır insan kültürünün ve bilgisinin sürekli geliştiğini tarih bize kanıtlamaktadır. Her kuşak bir öncekinden daha bilinçli ve biz hayal meyal hatırladığımız yazgımızın sonuna doğru ilerlemekteyiz. Bu arada bilinç evrimimiz de devam etmektedir. Bir süre sonra açılıp gerçek kimliğimizi ve ne amaçla bu dünyaya geldiğimizi farkedeceğiz. Eğer, yaşamın ne büyük bir gizem olduğunu farkedersek, değişimi gerçekleştirmek için bu dünyaya geldiğimizi anlayacağız.
Yaşamın gizemini çözmek üzere çıktığımız evrimsel yolculuğumuzun üstünde bize meydan okuyan kişisel önyargılar, kayıtlanmışlıklar ve şartlanmışlıklar bu evrimi yavaşlatmaktadır. Bu kayıtlanmışlık ve şartlanmışlıklardan şöyle bir sıyrılıp karşılaştığımız obje, suje ve olayları objektif olarak değerlendirebilirsek, bunların hakikatini görüp, aslında her birinin insanın ve yaşamın o büyük gizemini çözmek için karşımıza çıktığını anlayabiliriz.
Dünyanın varoluşundan bu yana insanlara tek kaynaktan verilen dinler, öğretiler , felsefe ve son geçiş dönemi bilgisi olan Aktif Varoluş Bilgisiyle , dünya toplumunun kayıtlanmışlık ve şartlanmışlıklarını kırmak, kendi içlerine sefer etmelerini sağlamak, yüksek farkındalık ve pozitif aktif statüde tavırlanmalarla kendi öz keyfiyetlerine ulaştırılmak, bu öz keyfiyetleri Madde Kainatı Çekirdek Dünyada yaratıya geçirmek hedeflenmiştir. Dünya insanlığı, göksel görevlilerce gerek sanatsal, gerek dinsel, gerekse bilimsel ve ruhsal akımlarla tamponlanmış, bilinç düzeyleri yükseltilmeye çalışılmıştır. Mesela Rönesans dönemi yine Çekirdek Dünyanın üzerinde bulunan bilinçlerin realitesini tamponlamak amacıyla gerçekleştirilmiş bir dönemdir. Son dönemde de Aktif Varoluş Terminolojisi, kendini her türlü kayıt ve şartlanmışlıklardan sıyırmış evrensel insanı, kendinde birleyecek, varlığındaki gizemi çözdürecek bir bilgi muhtevasıyla karşımıza çıkmıştır.
Çekirdek Dünyada yaşanılan çok büyük bir illizyon vardır. Bu kişilik illizyonudur, sahiplenme illizyonudur. İnsanlık karşılaştığı her bir zerreyi formuna, sahip olduğu bilgisine, karakterine, örf, adet ve geleneklere göre değerlendirmektedir. Bütün bunların hepsi vizyon oluşlar kategosine giren değerlerdir. Ve her biri illizyonik yaşam çemberine, muayyen mahiyette yaşamış olduğumuz illizyonik yaşam olgusuyla kendimizden kendimize, kendimizi vizyonik yaşam çemberine zincirleyen, geçiçi, uçan bir sabun köpüğü gibi olgulardır. Dünya insanlığı özgürlük peşindedir. Demir parmaklıklar arkasına kapatılmaya görsün; buradan kurtulmak için öyle çaba sarfeder ki, bunun için canını bile verebilir. Oysa içinde bulunduğu illizyonik değerler kendisini öyle bir zincire vurmuştur ki, adeta bundan kurtulmamak için çırpınmaktadır. Bu zincirler yersel kişiliğin illizyonik yaşam olgularıdır. Tüm yaşam bu olguların peşinde geçmektedir. Oysa bu bedeni sahiplenen, kendini bu beden sanan, bu bedenin arzu ve istek yoğunluğunun çıkıntılı hallerinin peşinde koşan sizler hepiniz birer Bilinçsiniz. Uluhiyet bazında hareket etmesini bilen Bilinç, mekana, forma, zamana, karaktere, örf, adet ve geleneklere bakmaz. Aktif Varoluş Çemberinde yerini almış her bir Bilinç Madde Kainatı Çekirdek Dünyada Aktif Yaratılış Çemberinde yerini alıp, Sonsuz Sınırsızlıktaki her bir manayı yaratıya geçirmek için burada doğrumlanmıştır. Sizler manalar terkibisiniz.
Yüzyıllar boyunca, Asil Yaşam Boyutlarında Dünyaya enkarne edilmiş olan görevli bilinçler insanlığın realitesini daha üst boyutlara ulaştırmayı amaçlamışlardır. Gerek sanat, gerek din, gerekse bilimsel buluşlarla, öğretilerle insanların daha pozitif ve bilinçli bir yaşamı yaşaması amaç edilmiştir. İçinde bulunduğumuz Geçiş Döneminde de Sonsuz Sınırsız olan Mutlak Bilincin bilgisini ve gücünü Çekirdek Dünya insanlığına ulaştırarak, buradaki bilinçlerin alışılagelmiş kavram ötesinde bir kavram oluşturabilecek bilgiler içeren Aktif Varoluş Bilgisiyle Bilinç Potansiyelleri yükseltilmek, yüceltilmek istenmektedir. Dünya, üzerinde yaşayan canlılarla beraber kendini bir üst titreşime sahip bulunan yaşama hazırlamaktadır. Bu yeni çağa daha kolay adapte olunabilmesi, Dünyanın doğum sancılarını daha az hissederek, geçişin rahat sağlanabilmesi için yüzyıllardır Çekirdek Dünyaya enkarne edilen görevli bilinçler bu önemli zamanda tekrar enkarne edilmişlerdir.. İlk başta yersel adaptasyonu sağlamaları için bilinçleri bir süreliğine karartılan bu bilinçler tekrar kendilerini hatırladıkları zaman insanlığa bu geçiş döneminde yardımcı olmakla görevlidirler. Aktif Varoluş Terminolojisindeki Asli Orijinal Bilgiyle Bilinç kodlarımızı açıp, sahip olduğumuz öz hasletleri, değerleri açığa çıkartmak istiyoruz. Bu sayede insanların pozitif olgular yaşayıp, bu geçiş döneminde, evrimlerinin daha hızlı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olunacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder