Feng Shui: Görünmeyen Enerjiler

Görünen yanlarıyla evinizin bulunduğu alanı iyice inceledikten sonra, ayrıca mümkün olduğu kadar, görünmeyen enerjiler hakkında da bilgi toplamaya gayret etmelisiniz. Evinizin bulunduğu arazinin altında yeraltı su kaynaklarının, jeolojik problemlerin ya da diğer oluşumların varlığı, yaşamınızda ve sağlığınızda negatif etkiler yaratabilir.

Yeryüzündeki suların kayaların aşınmasına, toprak hatta kum haline gelmesine neden oluğu gibi, yeraltı suları da alt zeminde aşınmaların meydana gelmesine, zamanla evin temelinde zayıflıkların oluşmasına, elektromanyetik akımlarda değişimlere neden olabilir.

Yeraltı enerji akımları enerji spiralleri yaratarak, yeryüzündeki oluşumların, binaların ve dolayısıyla insanların da etkilenmesine neden olabilir. Saat yönünde hareket eden spiraller ile tersi yönde hareket eden spiraller karşılaştıkları zaman sağlık problemlerinin doğmasına neden olabilir. Bu spiraller özellikle “Ley” hatları ile çakıştığında durum daha da tehlikeli bir hal alabilir.

Kadim bilgelere göre Ley çizgileri, Dünya’nın karaparçaları üzerindeki olduğu varsayılan enerji hatlarıdır. Eski çağlarda ilk tapınaklar, sunaklar, ibadet mekanları bu çizgiler gözönüne alınarak inşa edilmiştir.

Bu tespitlerin yapılması uzmanlık gerektirse bile, bir arazinin altından suyun geçip geçmediği ağaç dallarıyla ya da sarkaçlarla yüzyıllardan bu yana tespit edilmektedir. Eğer kendi eviniz için böyle bir şüpheniz varsa, radikal çözümlere gitmeden önce, yatağınızı aşamalı olarak kaydırarak, ya da farklı bir açıda yerleştirerek, kendinizi daha iyi hissetmeyi deneyebilirsiniz. Özellikle kalp hastalıkları ve koroner sistemlerle alakalı problemleri olanların bu konuda çok daha hassas davranmaları gereklidir.


Arazi Oluşumları
Arazi oluşumları ya da doğal yeryüzü biçimleri de evinizi seçerken ya da Feng Shui uygulayarak yaşam kalitenizi yükseltmeye karar verdiğinizde, dikkat etmeniz ve gözden geçirmeniz gereken unsurlardır.

Dağlar Feng Shui inanışına göre Chi’nin yeryüzüne çıkış noktasıdır. Dolayısıyla Feng Shui üstatlarına göre, dağların etekleri, yamaçları yerleşim için son derece uygun alanlardır. Siyah kaplumbağanın sembolize ettiği bir dağın önünde inşa edilmiş evin koruma altında olduğuna inanılır.

Yine de dağların ya da tepelerin eteklerinde bulunan her ev koruma altındadır ya da sorunsuz bir şekilde iyi konumlanmış demek değildir. Bu konuda da dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır.

Toprak kaymalarına, heyelana ya da hızlı su akıntısı nedeniyle sele neden olabilecek, fazla dik yükseltilerden uzak durmak gerekir.

Eğimin yumuşak olduğu tepelerin ve dağların etekleri hem koruma, hem de dengeli bir akıntı sağladığı için son derece idealdir.

Tepelerin ya da dağların en uç noktalarında inşa edilmiş evlerden çok, düz ve eğimin sıfıra yakın olduğu arazilerdeki evler tercih edilmelidir.

Evin ön yüzünün açıklığa, arka tarafının ise yükseltiye doğru olmasına dikkat edilmelidir.

Irmaklar Feng Shui inanışına göre başarı ve mutluluk getirir. Özellikle akar su yakınındaki evlerin para kazanma fırsatları, zenginlik ve bereket sağladığına inanılmakla beraber, yine de suyun şekli, kalitesi, akıntı yönü ve kıvrımları belirleyiciliğe sahiptir. Kıvrımlı, canlı ve temiz bir akar suyun diğerlerine göre çok daha fazla şans getirdiğine inanılır.

Eğer eviniz akan ve berrak bir suya bakıyorsa, zenginlik sizin için kaçınılmaz olacaktır. Ancak su yakınında oturmanıza rağmen, evinizden bu suyu görmeniz mümkün değilse, aynalar kullanarak su görüntüsünü evinize çekebilirsiniz.

Evin ön kapısına doğru akan bir su paranın içeri girmesine neden olurken, evin kapısından dışarı doğru akan su, maddi kayıplara neden olabilir.

Eğimin yumuşak olduğu tepelerin ve dağların etekleri hem koruma hem de dengeli bir akıntı sağladığı için son derece idealdir.